Cumhuriyet
dönemi Türk tarihinde önemli bir müteşebbis, işadamı ve Türk Havacılık Sanayii'nde önder sayılan Nuri
DEMİRAĞ ve devamında da Türk Havacılık Sanayii’nin hazin öyküsü hakkında, Demirağ
adına açılan internet sitesinden derlediğim bilgileri paylaşmak istedim.
Nuri Demirağ, Türkiye Cumhuriyeti
demiryolları inşaatının ilk müteahhitlerinden ve cumhuriyet devrinin ilk sayılı
milyonerlerinden, kardeşi Abdurrahman Naci Demirağ ile birlikte servetlerini
Türkiye'nin sanayi kalkınmasında büyük işlere yatırmış ve iş hayatının yanında
geniş ölçüde hayırsever insan olarak tanınmış bir kişidir. “Büyük teşebbüslerde muvaffakiyet, ancak şahsi kusurlardan münezzeh
olmakla mümkündür.”Nuri Demirağ, 1942.
1886 yılında Sivas'ın
Divriği kasabasında doğdu. Maliye'nin her kademesinde seçkin bir memur olarak
calıştı ve 1918-1919 arasında 32-33 yaşlarında iken Maliye Müfettişi oldu.
Kendi kaydına göre
56 altın (252 kağıt lira) birikmiş parası ile sigara kağıtçılığına başlamış ve
"Türk Zaferi" adını verdiği sigara kağıdı, Mühürdarzade Nuri Bey'e
hayli para kazandırmıştır. Daha sonra, Cumhuriyet hükümeti'nin Türkiye demiryolları
ve şoseleri ile başladığı büyük imar işini benimseyerek, devlete en uygun
tekliflerle müteahhitlik hayatına atılmıştır.(1)
"İlk
Türk Demiryolu Müteahhidi, ilk kazmayı vurduğu yerden itibaren azminin ve
imanın bütün kuvvetiyle ilerlemeye ve bütün geçtiği yerleri, demir ağlarla
örmeye başladı." Fakat Nuri Bey'in muvaffakiyeti, Samsun'dan
Erzurum'a kadar geçtiği yerleri demir ağlarla örmekten ibaret kalmadı. Bursa'da
Sümerbank'ın Merinos, Karabük'te Demir ve Çelik, Izmit'te Selüloz, Sivas'ta
Çimento fabrikalarıyla, İstanbul'da Hal binasını ve Eceabad - Hava soşesini de
yaptı.
Nuri Demirağ,
1936 yılında havacılık sanayiinin ilk temellerini atmaya başladı. İlk iş olarak
10 yıllık devreyi kapsayan bir plan - program hazırlattı. Bu program gereği,
Besiktaş Barbaros Hayrettin İskelesinin yanında Tayyare Etüd Atölyesini kurdu.
Bu tayyare atölyesi kısa bir sürede dev bir fabrika haline geldi. Yeşilköy'de
Elmas Paşa çiftliğini tayyare meydanı yapmak için satın aldı. 1000 X 1300 metre
boyutlarında düz bir tayyare alanı yaptırdı. Bunun bir örneği de o sıralar
Avrupa'nın en modern havaalanı olan Amsterdam'da vardı. Nuri Demirağ Yeşilköy’de
pistler, hangarlar yaptırdı, pilot yetiştirmek için uçuş okulu açtı. 150
yataklı öğrenci yurdu yaptırdı. Burada 38 adet uçak yapıldı ve uçuruldu.
Testleri tamamlandı. En son uçak N.D. 38 yolcu uçağıydı. Yaptıgı uçaklar başka
devletlere satıldı... Bu defter dürüldü...
1937-1938 yılı
içinde Türk Hava Kurumu 10 okul uçağı ve 65 planör siparişinde bulundu.
İstanbul fabrikalarında yapılan ilk yerli Türk uçağı, 1941 yılı ağustosunda
Nuri Bey'in doğduğu yer olan Divriği'ye uçarak gidip gelmişti. Halkı da
heyecanlandıran bu tür gösterilerin yararlı olduğunu düşünen Nuri Bey, Eylül
ayında 12 uçaklık bir filoyu, Bursa, Kütahya, Eskişehir, Ankara, Konya, Adana,
Elazığ ve Malatya rotasında uçurarak halka kendi tayyarelerimizle göklerimizi
kendimizin koruyabileceğini göstermek ve onlara inanç vermek istemiştir.
Nu.D.38 tipi yolcu uçağı, tamamen Türk mühendis ve işçilerinin ortaya çıkardıkları
Türk tipi bir uçaktır. 6 kişilik yolcu ucağının çift pilot kumandası
bulunmaktadır. Saatte 325 kilometre hız yapabilmekte ve 1000 KM uçabilmektedir.
Türk Hava Kurumu, Nuri Demirağ'ın fabrikalarına sipariş vermiş olduğu bu
uçakları almaktan vazgeçmiştir. (2)
1954
seçimlerinde Demokrat Parti'den Sivas Mensubu olarak Büyük Millet Meclisine
girdi. Meclisteki hayatı uzun sürmedi, 13 kasım 1957'de vefat etti.
Kaynaklar:
(1) "İstanbul
Ansiklopedisi", Reşat Ekrem Koçu, Sayfa 4736,
(2) "Anadolu Üniversitesi
Sivil Havacılık Bülteni", Yıl:1 sayı: 4 sayfa: 27
TÜRK HAVACILIK SANAYİİNİN ÖYKÜSÜ
ATATÜRK’ün
“Bütün tayyarelerimizin ve motorlarının memleketimizde yapılması ve hava harp
sanayiinin de bu esasa göre inkişaf ettirilmesi icap eder,” sözleriyle
belirttiği dönemin havacılık politikası doğrultusunda 1925 yılında Tayyare Otomobil
ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kuruldu. Alman Junkers firması ve Türk
Tayyare Cemiyeti'nin ortak girişimi olan bu şirketin kuruluşunda I.Dünya
Savaşı’ndan yenilgiyle ayrılan Almanya’nın Versay Antlaşması ile kısıtlanmış
uçak imalatları sonucu elindeki birikimlerini eski müttefikleri olan Türkler’e
aktararak havacılık çalışmalarına devam etme istekleri büyük etken oldu.
Yapılan antlaşma sonucu Türk Hava Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan her türlü uçağı
ve motoru üreterek bunların revizyonunu yapacak ve her türlü makine aksamı
Junkers firması tarafından karşılanacak olan Kayseri Uçak ve Eskişehir Bakım
Tesisleri kuruldu.
6
Ekim 1928’de resmen üretime geçen Kayseri’deki fabrikada Türk ve Alman ekip
birlikte çalıştı. Fabrika, çift motorlu Junkers A-20 bombardıman uçaklarının
yapımı için hazırlıklarını bitirdikten sonra A-20’lerin montajı üzerinde
çalışırken çıkan bir sorun nedeniyle Junkers firması tüm hisselerini 3 Mayıs
1928’de THK’ya devretti. Fabrika sonradan Hava Müfettişliği’nin emrine verildi.
1929 yılında tesisler onarım ve revizyondan geçti.
1932
yılına kadar burada 15 adet Junkers A-20 imal edildi. Bunlar tamamen metal
yapım olup Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk telsizli uçaklarıydı. 1932’den sonra
ilk anlaşma Amerikan Curtis-Wright grubuyla yapıldı. Anlaşmada Curtis’den av,
yolcu ve Fledgling uçakları alınması planlandı. Bununla beraber Curtis-Wright
uçaklarının montajının Kayseri’de yapılmasına karar verildi. Bu anlaşma
sonrasında yapılan anlaşmalarla fabrika, II.Dünya Savaşı’na kadar içlerinde Alman
Gotha 145, İngiliz Miles-Magister gibi uçaklarında bulunduğu 112 adet uçak imal
etti.
1939’da
fabrikanın uçak üretim, bakım ve revizyon hakkı Türk Hava Kuvvetleri’ne
verildi. II.Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan Amerikan yardımı sebebiyle uçak
üretimi durduğundan yeni projeler devreye konulmadı, tesisler uçak bakım ve
onarımı amacıyla 1950’de Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi oldu.
Eskişehir’deki
uçak fabrikası ise yine 1926’da açıldı. Bu dönemde, fabrikada teknisyen olarak
çalışan, Kurtuluş Savaşı pilotlarından Vecihi HÜRKUŞ tarafından Vecihi-14
adıyla bir uçak geliştirildi ama başarılı olunamadı. 1928’de fabrika, TOMTAŞ’ın
lağvedilmesiyle Hava Müfettişliği’ne devredildi. 1930’da, Fransa’da eğitimini
tamamlayarak yurda dönen Selahaddin Reşit (ALAN) Bey’in tasarımını yaptığı
MMW-1 tipi eğitim uçağının üzerinde çalışıldı. Uçağın prototipi 1932’de
tamamlandı. Hızı 200 km/saat, havada kalma süresi 2,5 saat olan ve bazı
parçalarının Kayseri Fabrikası’nda imal edilen uçağın uçuş testleri
tamamlanamadan proje yarıda kesildi. Eskişehir fabrikası, uçak bakım
faaliyetlerine 1960’lı yıllardan sonra jet uçak ve motorlarının bakımlarını
üstlenerek devam etti.
Kayseri ve Eskişehir’deki
fabrikalarının kuruluşundan bir süre sonra uçak endüstrisine özel sektör de
katıldı. İş adamı Nuri DEMİRAĞ, 1936’da İstanbul-Beşiktaş’ta dizayn ve prototip
çalışmaları yapacak büyük bir atölye ile Sivas-Divriği’de seri imalat yapacak
bir uçak fabrikası ve havacılık okulu kurma girişimde bulundu. Selahaddin ALAN’ın
ve Alman uzmanların yardımıyla 1937 yılında Beşiktaş-Hayrettin İskelesi’nde
Etüt Atölyesi’ni ve 1941 yılında Divriği’de çok sayıda pilot ve teknisyenin
yetişeceği Gök Uçuş Okulu’nu kurdu. Etüt Atölyesi; montaj atölyesi, dökümhane,
motor ve pervane imalathanesi, malzeme muayene ve teknik laboratuarları olan
uçak imalat fabrikası haline getirildi. Nuri DEMİRAĞ, Yeşilköy’de, şimdi
Atatürk Hava Limanı olarak kullanılan arazide, uçuş sahası yaptırdı. Yine
Yeşilköy’de tamir atölyesi ve hangarlar kurdurdu, deniz uçakları için sahile kızak
döşettirdi. İlk paraşüt imalatı da DEMİRAĞ’ın çalışmaları arasında yerini aldı.
THK, Beşiktaş’taki fabrikaya ilk
olarak 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağı sipariş etti.
Planörler, 1937-1938 yıllarında tamamlanarak teslim edildi. Bu dönemde
Selahaddin ALAN’ın Eskişehir’de prototipini yaptığı MMW-1 çift kişilik
başlangıç uçağı geliştirilerek ALAN-2 prototipi hazırlandı ve NuD-36 rumuzuyla
24 adet imal edildi. 1938 yılında, Alman uzmanların yardımıyla, NuD-38 rumuzlu,
çift motorlu ve madeni gövdeli, 6 kişilik yolcu uçağının dizaynına başlandı.
Fakat 1939’da THK, sipariş ettiği uçakların imal edilen prototipe uygun
olmaması, uçakların akrobasi kabiliyetinin bulunmaması ve zamanında teslimat
yapılmaması gerekçeleriyle sözleşmeyi feshetti. Nuri DEMİRAĞ’ın THK’ya açtığı
davada bilirkişinin DEMİRAĞ hakkında olumlu rapor vermesine rağmen mahkeme
THK’nın lehinde karar verdi ve bu karar DEMİRAĞ’ın havacılık konusundaki
faaliyetlerine büyük ölçüde sekte vurdu. Nuri DEMİRAĞ çalışmalarına bir süre daha
devam etti. II.Dünya Savaşı sırasında fabrikaya Westland Cysander tipi
keşif/irtibat uçaklarının onarım ve yedek parça üretimi verildi. Fakat 1943’te
fabrika faaliyetlerini durdurdu. DEMİRAĞ’a İspanya, Irak ve İran’dan gelen
teklifler hükümet tarafından engellendi. Gök Okulu kapatıldı. Yeşilköy’deki
tesisler havaalanı yapılmak üzere istimlak edildi. Elde kalan uçaklar ise
devredilemeyip hurdacıya satıldı.
1940-1965 yılları arasında
faaliyet gösteren diğer tesisler ise daha önce de bahsedilen THK’nın tesisleridir.
Bunlardan ilki 1940 yılı sonlarında THK’nın eğitim ve spor tipi uçaklarının
üretimi amacıyla hizmete giren THK Etimesgut Uçak Fabrikası’dır. Fabrikada ilk
olarak İngiltere’den lisans alınarak Miles-Magister eğitim uçaklarının
imalatına başlandı. 1 Mart 1942’de Hava Kuvvetleri’ndeki PZL uçaklarının
revizyon ve onarım faaliyetlerini yine bu fabrika üstlendi. 1944’te ilk 30
Magister uçağı tamamlanarak THK’ya teslim edildi. THK Uçak Fabrikası’nın
kuruluş aşamasında oluşturulan dizayn ofisi orijinal tasarım ve prototip
çalışmaları yaptı. Bu ofiste 1945 yılında altı yüksek mühendis, dört mühendis
ve iki ressamın çalıştığı bilinmektedir. THK-1 ulaştırma planörü, THK-2
akrobatik eğitim uçağı, THK-3 akrobasi planörü, THK-4 okul planörü, THK-5
ambulans ve turizm uçağı, THK-7 ve THK-9 eğitim planörleri, THK-10 ve THK-11
turizm uçakları, THK-13 uçan kanat araştırma planörü, THK-14 eğitim planörü,
THK-15 eğitim uçağı bu ofisin çalışmaları sonucunda üretildi.
THK Uçak Motoru Fabrikası ise
1944 yılında Gazi Orman Çiftliği’nde kuruldu. Fabrikada Gipsy Major uçak motoru
imalatı, Valentine motoru onarımı yapıldı. Kapasitesinin çok altında çalışan
fabrika, adıyla bağdaşmayan pek çok üretimde (musluk, piston, kuyu tulumbası
vb.) bulunmuştur.
THK’nın araştırma üniteleri
arasında yer alan Ankara Hava Tüneli (AHT) 1950 yılında kuruldu ve dönemin en
büyük hava tünelleri arasında yerini aldı. 1956 yılında Genelkurmay’a
devredildi ve bir süre için depo olarak kullanıldı. AHT günümüzde TÜBİTAK-SAGE
bünyesinde hizmet vermektedir.
II.Dünya Savaşı sonrasında;
1948-1952 yılları arasında ABD hükümetinin, Marshall planı adı altında,
Türkiye’ye uyguladığı ekonomik yardım çerçevesinde uçak ve motor vermesi THK
Uçak ve Motor Fabrikaları’nın üretim faaliyetlerini sekteye uğratmıştır. THK
fabrikalarının yeterli sipariş alamamasında dönemin yöneticilerinin yerli
üretime olan güvensizliği büyük rol oynamıştır. 1952’de uçak fabrikası, 1954’te
uçak motoru fabrikası MKEK’e devredilmiştir.
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu
(MKEK) THK’nın tesislerini devraldığı zaman havacılık alanına uzak olduğu için
Türk Hava Kuvvetleri’yle birlikte çalıştı. Eski THK dizaynlarından
MKEK-1/MKEK-7 isimlerinde 7 uçak modeli projelendirdi. MKEK-4 ve MKEK-7 eğitim
uçakları, MKEK-6 temel eğitim planörü üretildi. Motor fabrikası 1955’te traktör
imalatına geçerek bügünkü Türk Traktör Fabrikası haline getirildi. Uçak
fabrikasında ise 1959’da üretim durduruldu, 1965’e kadar bakım ve tamir
işlerine devam edilen fabrikada 1963’den sonra traktör üretimine başlandı. 1968
yılında fabrika MKEK Tekstil Makineleri Fabrikası’na dönüştürüldü. Bu fabrika
da daha sonra kapatıldı.
1954 yılında Ulaştırma Bakanlığı
bünyesinde kurulan Sivil Havacılık Dairesi Başkanlığı, 1987 yılında Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü adı altında yeniden teşkilatlandırıldı. Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tüm sivil havacılık sisteminin denetiminden
sorumludur. SHGM, havacılık personelinin lisanslarının düzenlenmesi, tüm
havacılık faaliyetlerinin ruhsatlandırılması, Türkiye’nin hava sahasındaki tüm
uçuş hizmetlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri, Dışişleri Bakanlığı ve Devlet Hava
Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile işbirliği içinde koordinasyonunun
sağlamasıyla görevlidir.